📚 1.Ünite: Türkistan'dan Türkiye'ye
Arama, tümünü aç/kapat, kopyala ve okuma süresi desteği.
1.1. Önemli Askeri Mücadelelerin Türk Tarihinin Seyrine Etkileri —
1. İlk Akınlar (XI. yüzyılın ortaları)
- Selçuklular, özellikle Tuğrul Bey döneminden itibaren Bizans hâkimiyetindeki Anadolu’ya akınlar düzenlemeye başladılar.
- Bu akınların amacı ganimet elde etmek, yeni yurtlar bulmak ve Bizans’ı zayıflatmaktı.
- İlk akınlar 1040 Dandanakan Zaferi’nden sonra hız kazandı. Çağrı Bey’in 1018’deki keşif amaçlı seferi de Anadolu’nun Türkler için elverişli bir yurt olabileceğini göstermişti.
2. Yoğunlaşan Seferler
- 1048’de Pasinler Savaşı yapıldı. Bu savaşta Selçuklular, Bizans ve Gürcü kuvvetlerini mağlup ederek Anadolu’daki etkinliklerini artırdılar.
- Savaş sonrası Bizans, Selçuklularla ilk kez resmî bir barış antlaşması yapmak zorunda kaldı.
- Bu zaferden sonra Anadolu’ya Türkmen göçleri hızlandı.
3. Büyük Akınlar ve Malazgirt Zaferi
- Alp Arslan döneminde akınlar daha da genişledi.
- 1071’deki Malazgirt Meydan Muharebesi ile Bizans ordusu ağır yenilgiye uğradı, İmparator Romen Diyojen esir alındı.
- Malazgirt Zaferi, Anadolu’nun kapılarının Türklere kesin olarak açılması anlamına geldi.
4. Anadolu’nun Türkleşmesi
- Malazgirt sonrası Anadolu’ya kitlesel Türkmen göçleri başladı.
- Selçuklu komutanları, fethedilen bölgelerde beylikler (Danişmendliler, Saltuklular, Mengücekliler, Artuklular, Çaka Beyliği vb.) kurarak yerleşik düzeni sağladılar.
- Bu süreçte Anadolu’nun hem etnik yapısı hem de kültürel-dini yapısı değişmeye başladı.
✅ Sonuç: Selçukluların Anadolu akınları, sadece askerî fetih hareketleri değil; aynı zamanda Anadolu’nun Türk yurdu hâline gelmesinin ilk adımlarıdır. Bu akınlar sayesinde Bizans’ın siyasi ve askerî gücü kırılmış, Türkmen boyları Anadolu’ya yerleşerek kalıcı bir hâkimiyet sağlamıştır.
Karahanlı Devleti (840 – 1212)
1. Kuruluş ve Coğrafya
- Karahanlılar, Orta Asya’da Karluk, Yağma ve Çiğil Türk boylarının birleşmesiyle ortaya çıkmıştır.
- Kuruluş tarihi genellikle 840 yılı kabul edilir.
- Başkentleri önce Balasagun, sonra Kaşgar olmuştur.
- Devletin kurucusu olarak Bilge Kül Kadir Han kabul edilir.
2. İslamiyet’in Kabulü
- Karahanlı hükümdarı Satuk Buğra Han (X. yüzyıl) İslamiyet’i kabul eden ilk Karahanlı hükümdarıdır.
- Böylece İslamiyet’i resmî din olarak benimseyen ilk Türk devleti Karahanlılar olmuştur (920 civarı).
- Bu gelişme, Türklerin İslam dünyasına entegre olmasını hızlandırdı.
3. Siyasi Tarih
- Karahanlılar, doğuda Çin sınırından batıda Mâverâünnehir’e kadar geniş bir coğrafyaya hâkim oldular.
- Ancak kısa sürede Doğu ve Batı Karahanlılar olarak ikiye ayrıldılar:
- Doğu Karahanlılar: Balasagun merkezli, daha çok Türkistan’a hâkim.
- Batı Karahanlılar: Kaşgar ve Semerkand çevresinde, Mâverâünnehir’de etkin.
- Batı Karahanlılar zamanla Gazneliler ve ardından Selçukluların baskısı altına girdi.
- 1212’de Harzemşahlar tarafından tamamen ortadan kaldırıldılar.
4. Kültür ve Medeniyet
- Karahanlılar, İslamiyet’i kabul ettikten sonra Türk-İslam kültürünün oluşmasında öncü oldular.
- İlk Türk-İslam eserleri onların döneminde yazıldı:
- Kutadgu Bilig (Yusuf Has Hâcib) – Devlet yönetimi, adalet, siyaset felsefesi.
- Divânu Lügati’t-Türk (Kaşgarlı Mahmud) – Türk dilinin sözlüğü, Türk boylarının kültürü.
- Atabetü’l-Hakâyık (Edip Ahmet Yüknekî) – Ahlak kitabı.
- Divan-ı Hikmet (Hoca Ahmet Yesevî) – Tasavvufî eser.
- Medreseler kurarak İslamî eğitimi yaygınlaştırdılar. Bu yönüyle Selçuklular ve Osmanlılara öncülük ettiler.
Karahanlıların Türk-İslam Tarihindeki Önemi
- İlk Türk-İslam Devleti olmalarıyla Türk tarihinde bir dönüm noktasıdır.
- Türklerin göçebe yaşamdan yerleşik düzene geçişinde büyük rol oynadılar.
- Türklerin İslam medeniyetine entegre olması Karahanlılarla başlamıştır.
- Türkçe’nin korunmasına büyük önem verdiler; Arapça ve Farsça’nın yanında Türkçeyi resmî dil olarak kullandılar.
- İlk medreseleri kurarak eğitim-öğretim sisteminin temellerini attılar.
- İslamiyet’in Orta Asya’dan Anadolu’ya kadar yayılmasında öncü rol oynadılar.
✅ Özetle: Karahanlılar, Türklerin İslamiyet’i kabul etmesiyle başlayan Türk-İslam sentezinin ilk temsilcisi oldular. Hem kültürel hem de siyasî açıdan Türk-İslam tarihine yön veren bir köprü devlet oldular.
Gazneli Devleti (963 – 1187)
1. Kuruluş
- Gazneliler, adını başkentleri Gazne’den (bugünkü Afganistan’da) almıştır.
- Devlet, 963’te Alptegin tarafından kurulmuştur.
- İlk başlarda Samanîler’e bağlı bir komutanlık iken, zamanla bağımsız hâle geldiler.
2. Siyasi Tarih
- Gazneliler kısa sürede güçlü bir imparatorluk hâline geldi.
- En parlak dönemlerini Gazneli Mahmut zamanında yaşadılar (997–1030).
- Bu dönemde sınırlar Hindistan’dan Horasan’a, İran’dan Orta Asya’ya kadar genişledi.
- Gazneliler, özellikle Hindistan’a düzenledikleri seferlerle tanındılar.
- 1040 Dandanakan Savaşı’nda Selçuklulara yenildiler ve güçleri zayıflamaya başladı.
- 1187’de Gurlular tarafından yıkıldılar.
Gazneli Mahmut (997–1030)
1. Tahta Çıkışı ve Seferleri
- Gazneli Mahmut, babası Sebüktegin’in ölümünden sonra tahta çıktı.
- Türk-İslam dünyasının ilk büyük hükümdarlarından biridir.
- 17 kez Hindistan seferi düzenlemiş ve Kuzey Hindistan’a kadar ilerlemiştir.
- Bu seferlerle:
- İslamiyet’in Hindistan’a yayılmasına katkı sağlamıştır.
- Kuzey Hindistan’da kalıcı bir Türk-İslam varlığı oluşmuştur.
2. “Sultan” Unvanı
- Abbasi halifesine bağlılığını bildirdi.
- Halife Kadir Billah tarafından “Sultan” unvanını kullanan ilk Türk hükümdarı olmuştur.
- Bu durum, siyasi gücünü İslam dünyasında da pekiştirdi.
3. Kültür ve Bilim
- Gazneli Mahmut, bilim ve sanata çok önem verdi.
- Sarayında pek çok âlim ve sanatçıyı topladı:
- Bîrûnî (astronomi, matematik, coğrafya, tarih)
- Firdevsî (Şehnâme adlı ünlü destanını Mahmut’un sarayında tamamladı)
- Gazne, onun zamanında bilim ve kültür merkezi hâline geldi.
Gaznelilerin Türk-İslam Tarihindeki Önemi
- Türklerin Hindistan’a açılmasını sağlamışlardır.
- Sultan unvanını kullanan ilk hükümdar Gazneli Mahmut’tur.
- İslamiyet’in Hindistan’a yayılmasında büyük rol oynamışlardır.
- Bilim insanlarını koruyarak Türk-İslam Rönesansı’nın temellerini atmışlardır.
- Göçebe Türk geleneğini yerleşik devlet düzeniyle birleştirmişlerdir.
✅ Özet: Gazneliler, özellikle Sultan Mahmut döneminde güçlü bir imparatorluk hâline gelmiş, Hindistan seferleriyle hem İslamiyet’in yayılmasına hem de Türklerin dünya siyasetinde etkin bir rol oynamasına öncülük etmiştir. Gazneli Mahmut ise hem fetihleri hem de bilime verdiği destekle Türk-İslam tarihinin en önemli hükümdarlarından biri kabul edilir.
Büyük Selçuklu Devleti (1040 – 1157)
- Kuruluş: Oğuzların Kınık boyuna mensup Selçuk Bey’in torunları Tuğrul ve Çağrı Beyler tarafından kuruldu.
- Kuruluş Yeri: Horasan bölgesi.
- Resmî Din: İslamiyet (Sünnî).
- Başkent: İlk başkent Nişabur, sonra Rey ve nihayet Merv.
- Önemi: Türk-İslam dünyasında Sünnîliğin koruyucusu, Abbasi halifesinin hamisi oldular.
- Çöküş: 1157’de Sultan Sancar’ın ölümüyle devlet parçalandı.
Tuğrul ve Çağrı Beyler
- Selçuk Bey’in torunlarıdır.
- Çağrı Bey (990–1060): 1015–1020 yılları arasında Anadolu’ya keşif seferleri düzenleyerek Anadolu’nun Türkler için uygun bir yurt olduğunu tespit etti.
- Tuğrul Bey (990–1063): 1040 Dandanakan Zaferi sonrası Selçuklu tahtına geçti, devletin resmî kurucusu oldu. 1055’te Bağdat Seferi ile Abbasi halifesini Büveyhî baskısından kurtardı.
Sultan Alparslan (1063–1072)
- Tuğrul Bey’in yeğeni.
- 1071 Malazgirt Zaferi ile Bizans’ı yenerek Anadolu’nun kapılarını Türklere açtı.
- Adaletli ve disiplinli yönetimiyle tanındı.
- Ani Kalesi’ni fethettiği için Abbasi halifesi ona “Ebu’l-Feth” (Fetihlerin Babası) unvanını verdi.
Sultan Melikşah (1072–1092)
- Alparslan’ın oğlu, Büyük Selçukluların en parlak döneminin hükümdarı.
- Veziri Nizamülmülk, “Siyasetnâme” adlı eseriyle devlet düzenine yön verdi.
- İslam dünyasında birlik sağladı, sınırlar Çin’den Akdeniz’e kadar genişledi.
- Ölümünden sonra taht kavgaları başladı ve devlet zayıfladı.
Önemli Savaşlar
Dandanakan Savaşı (1040)
- Taraflar: Selçuklular – Gazneliler
- Sonuç: Selçuklular kazandı, Gazneliler Horasan’dan çekildi.
- Önemi: Büyük Selçuklu Devleti’nin resmen kuruluşu kabul edilir.
Pasinler Savaşı (1048)
- Taraflar: Selçuklular – Bizans & Gürcüler
- Sonuç: Selçuklular kazandı.
- Önemi: Selçukluların Anadolu’daki ilk büyük zaferi, Bizans ile yapılan ilk resmî antlaşmaya zemin hazırladı.
Malazgirt Savaşı (1071)
- Taraflar: Selçuklular (Alparslan) – Bizans (Romen Diyojen)
- Sonuç: Selçuklular kazandı, Bizans imparatoru esir düştü.
- Önemi: Anadolu’nun kapıları Türklere açıldı, Türkmen göçleri hızlandı.
Malatya Savaşı (1103)
- Taraflar: Selçuklular – Haçlılar
- Sonuç: Selçuklular Malatya’yı Haçlı işgalinden kurtardı.
- Önemi: Anadolu’da Türk varlığını güçlendirdi, Haçlılara karşı ilk başarılar arasında yer aldı.
✅ Özetle: Büyük Selçuklular, Dandanakan ile tarih sahnesine çıkmış, Pasinler ve Malazgirt ile Anadolu’ya yönelmiş, Alparslan ve Melikşah döneminde en parlak çağını yaşamıştır. Türk-İslam tarihinin dönüm noktaları bu süreçte şekillenmiştir.
Anadolu'da Kurulan Birinci Dönem Türk Beylikleri
1. Saltuklular (1072 – 1202)
- Kuruluş Yeri: Erzurum merkezli, Doğu Anadolu’da hüküm sürdüler.
- Önemli Eserler:
- Erzurum’daki Çifte Minareli Medrese (daha sonraki dönemde tamamlandı ama Saltuklu eser geleneğinin öncüsü)
- Mama Hatun Külliyesi (Tercan’da; han, kümbet, hamam ve kervansaraydan oluşur)
- Erzurum Ulu Camii
- Bilim/İlim İnsanları: Doğu Anadolu’da ilim ve sanat faaliyetlerine destek verdiler, ancak doğrudan saraylarında öne çıkan bir büyük bilim adamı kaydedilmez.
2. Mengücekliler (1071 – 1277)
- Kuruluş Yeri: Erzincan ve Divriği çevresinde.
- Önemli Eserler:
- Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası (UNESCO Dünya Mirası listesinde; mimari süslemeleriyle ünlü, 1228’de Ahmed Şah ve eşi Turan Melek tarafından yaptırıldı)
- Erzincan’daki bazı cami ve medreseler.
- Bilim/İlim İnsanları: Mengücekler, sanat ve mimariye destek verdiler; özellikle taş işçiliği bu dönemde zirveye ulaştı.
3. Danişmentliler (1071 – 1178)
- Kuruluş Yeri: Sivas, Tokat, Kayseri, Malatya çevresi.
- Önemli Eserler:
- Yağıbasan Medreseleri (Tokat ve Niksar’da, Anadolu’daki ilk medreseler)
- Kayseri Ulu Camii (öncül katkıları olmuş, sonraki dönemde geliştirilmiştir)
- Bilim/İlim İnsanları: Danişmentliler devrinde ilim ve tasavvuf gelişti.
- Battal Gazi Destanı bu bölgede yaygınlık kazandı.
- Yağıbasan Medreseleri’nde birçok alim yetişti.
4. Artuklular (1102 – 1409)
- Kuruluş Yeri: Diyarbakır, Mardin, Hasankeyf ve Harput çevresinde üç kola ayrıldılar.
- Önemli Eserler:
- Mardin’de Ulu Camii
- Hasankeyf’te köprüler, saraylar
- Harput Ulu Camii
- Mardin’de medreseler ve kümbetler
- Bilim/İlim İnsanları:
- El-Cezerî (1136–1206): Artuklular hizmetinde çalışan büyük mucit ve mühendis. “Kitabü’l-Hiyel” adlı eseriyle su makineleri, otomatik sistemler geliştirdi. Robotik biliminin öncülerindendir.
5. Çaka Beyliği (1081 – 1095)
- Kuruluş Yeri: İzmir ve çevresi.
- Kurucusu: Çaka Bey, Türk denizciliğinin kurucusu kabul edilir.
- Önemli Faaliyetler:
- İlk Türk donanmasını kurdu.
- Ege adalarına (Midilli, Sakız, Rodos) seferler düzenledi.
- Bizans’a karşı denizlerde mücadele etti.
- Bilim/İlim İnsanları: Beyliğin kısa süreli olması nedeniyle özellikle öne çıkan bir bilim insanı yoktur. Ancak Çaka Bey’in çalışmaları, Türk denizcilik tarihinde dönüm noktası kabul edilir.
Genel Önemi
- Bu beylikler, Anadolu’nun Türkleşmesinde ve İslamlaşmasında büyük rol oynadılar.
- İlk camiler, medreseler, kümbetler ve kervansaraylar Anadolu’da bu dönemde inşa edildi.
- Türk mimarisinin Anadolu’daki ilk örnekleri verildi.
- Halkı eğitmek için medreseler kuruldu, bilim ve tasavvuf gelişti.
- Anadolu’da Türk siyasi hâkimiyetinin kalıcı hâle gelmesini sağladılar.
Türkiye Selçuklu Devleti (1077 – 1308)
1. Kuruluş
- 1071 Malazgirt Zaferi’nden sonra Anadolu’ya yoğun Türk göçleri başladı.
- Anadolu’da kurulan ilk büyük Türk devleti, 1077’de Süleyman Şah tarafından İznik merkezli olarak kurulan Türkiye (Anadolu) Selçuklu Devleti’dir.
- Başkentler sırasıyla: İznik → Konya → Kayseri olmuştur.
2. Genel Özellikler
- Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslamlaşmasını hızlandırdılar.
- Ticaret yollarını kontrol ederek Anadolu’yu ekonomik merkez hâline getirdiler.
- Kervansaraylar, medreseler, camiler, köprüler inşa ettiler.
- Denizcilikte de gelişerek Antalya, Sinop, Alanya gibi limanlara hâkim oldular.
Önemli Hükümdarlar
1. I. Süleyman Şah (1077–1086)
- Devletin kurucusudur.
- İznik’i başkent yaptı.
- Bizans ve Haçlılara karşı mücadele etti.
- 1086’da Antakya seferinde hayatını kaybetti.
2. I. Kılıç Arslan (1092–1107)
- Haçlı Seferleri’ne karşı mücadele etti.
- 1107’de Habur Irmağı’nda Büyük Selçuklulara karşı savaşta boğularak öldü.
3. I. Mesut (1116–1155)
- 2. Haçlı Seferi sırasında Anadolu’yu başarıyla savundu.
- Bizans’a karşı direnişi sürdürdü.
4. II. Kılıç Arslan (1155–1192)
- En önemli zaferi 1176’daki Miryokefalon Savaşı’dır.
- Bu zafer ile Bizans’ın Anadolu’dan Türkleri çıkarma ümidi sona erdi.
5. I. Alaeddin Keykubat (1220–1237)
- Türkiye Selçuklularının en parlak dönemidir.
- Konya’yı imar etti, Alanya ve Sinop’u fethederek donanma güçlendirdi.
- Ticaret yollarını güvenceye alarak Anadolu’yu bir ticaret merkezi hâline getirdi.
Miryokefalon Savaşı (1176)
1. Taraflar
- Türkiye Selçuklu Devleti (II. Kılıç Arslan)
- Bizans İmparatorluğu (Manuel Komnenos)
2. Sebepler
- Bizans’ın Anadolu’daki Türk ilerleyişini durdurmak ve Türkleri Orta Anadolu’dan atmak istemesi.
- Selçukluların Batı Anadolu’ya doğru genişlemesi.
3. Gelişmeler
- Savaş, Denizli yakınlarındaki Miryokefalon (Myriokephalon) geçidinde yapıldı.
- Selçuklular, dar geçitlerde Bizans ordusunu pusuya düşürerek büyük bir zafer kazandı.
4. Sonuçlar ve Önemi
- Bizans’ın Anadolu’daki son büyük saldırı girişimi başarısız oldu.
- Bizans artık Türkleri Anadolu’dan atamayacağını kabul etti.
- Malazgirt Zaferi (1071) ile açılan Anadolu’nun kapıları, Miryokefalon Zaferi ile tamamen Türk yurdu hâline geldi.
- Anadolu’da Türk hâkimiyeti kalıcı oldu.
✅ Özet: Türkiye Selçukluları, Malazgirt sonrası Anadolu’da Türk hâkimiyetini pekiştirmiş, en parlak dönemini I. Alaeddin Keykubat zamanında yaşamıştır. II. Kılıç Arslan’ın kazandığı Miryokefalon Zaferi, Bizans’ın Türkleri Anadolu’dan çıkarma hayalini kesin olarak sona erdirmiştir.
Haçlı Seferleri (1096 – 1270)
📌 Avrupa’dan Doğu’ya (özellikle Kudüs ve çevresine) düzenlenen dinî, siyasî ve ekonomik amaçlı seferlerdir.
📌 “Haçlı” adı, Katolik Kilisesi’nin çağrısıyla sefere çıkan askerlerin elbiselerine taktıkları haç işaretinden gelir.
Haçlı Seferlerinin Sebepleri
Dini Sebepler
- Papa ve Katolik Kilisesi’nin otoritesini artırma isteği.
- Hristiyanların Kudüs ve kutsal toprakları Müslümanlardan geri almak istemesi.
- Katoliklerin Ortodoksları kendi denetimleri altına alma arzusu.
Siyasi Sebepler
- Avrupa’daki derebeylerin (feodal beylerin) topraklarını genişletme isteği.
- Avrupa krallarının güç kazanma arzusu.
- Bizans’ın, Müslüman Türklerin Anadolu’daki ilerleyişini durdurmak için yardım istemesi.
Ekonomik Sebepler
- Avrupalıların Doğu’nun zenginliklerine (ipek, baharat, altın, ticaret yolları) ulaşma arzusu.
- Topraksız köylülerin yeni topraklar kazanma isteği.
- Venedik, Ceneviz gibi denizci devletlerin ticaret yollarını ele geçirme arzusu.
1. Haçlı Seferi (1096–1099)
- Papa II. Urban’ın çağrısı ile başlamıştır (1095 Clermont Konsili).
- Amaç: Kudüs’ü ele geçirmek ve Anadolu’daki Türk ilerleyişini durdurmak.
- Sonuç:
- Haçlılar Anadolu üzerinden geçerek Kudüs’e ulaştılar.
- 1099’da Kudüs’ü ele geçirip burada “Kudüs Krallığı”nı kurdular.
- Ayrıca Antakya, Urfa, Trablus’ta Haçlı kontlukları kuruldu.
- Türkler Açısından: Anadolu Selçukluları zor durumda kaldı, başkent İznik kaybedildi.
2. Haçlı Seferi (1147–1149)
- Sebep: Urfa Haçlı Kontluğu’nun 1144’te Türkler tarafından alınması.
- Katılanlar: Fransa Kralı VII. Louis ve Alman İmparatoru III. Conrad.
- Sonuç:
- Selçuklular ve Zengîler karşısında başarısız oldular.
- Anadolu’da Türkler seferi durdurdu.
- Önemi: Haçlıların Anadolu’dan geçerken çok kayıp vermesi, Anadolu’nun Türk yurdu olduğunu gösterdi.
3. Haçlı Seferi (1189–1192)
- Sebep: Selahaddin Eyyubî’nin 1187’de Hıttin Savaşı’nda Kudüs’ü Haçlılardan alması.
- Katılanlar:
- Alman İmparatoru Friedrich Barbarossa,
- Fransa Kralı II. Philippe,
- İngiltere Kralı Aslan Yürekli Richard.
- Sonuç:
- Barbarossa Anadolu’da öldü.
- Fransa ve İngiltere orduları Kudüs’e ulaşsa da Selahaddin karşısında başarı kazanamadı.
- 1192’de Selahaddin ile İngiliz Kralı arasında antlaşma yapıldı → Kudüs Müslümanlarda kaldı, Hristiyanlar sadece hac için Kudüs’ü ziyaret edebilecekti.
Haçlı Seferlerinin Sonuçları
Avrupa Açısından
- Papa ve kilisenin otoritesi ilk başta artsa da, seferlerin başarısızlığıyla zamanla azaldı.
- Derebeylikler zayıfladı, krallar güç kazandı → merkezi krallıklar güçlendi.
- Doğu’nun bilim, kültür ve ticaret ürünleri Avrupa’ya taşındı → Rönesans’ın temeli atıldı.
- Pusula, barut, kâğıt gibi buluşlar Avrupa’ya geçti.
- Akdeniz ticareti canlandı; Venedik ve Ceneviz gibi İtalyan şehirleri zenginleşti.
Türk-İslam Dünyası Açısından
- Anadolu ve Suriye büyük tahribat gördü.
- Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslamlaşması bir süre yavaşladı.
- Müslümanlar arasında birlik ihtiyacı arttı; Selçuklular ve Eyyubîler bu mücadelede öne çıktı.
Genel Sonuç
- Doğu-Batı ilişkilerinde büyük değişim oldu.
- Avrupa, Doğu medeniyetinden etkilenerek ilerlemeye başladı.
- Orta Çağ’ın kapanışını hızlandıran önemli olaylardan biri oldu.
✅ Özet: Haçlı Seferleri, dini görünümlü olsa da aslında siyasi ve ekonomik çıkar savaşlarıydı. 1. Seferle Kudüs’te Latin Krallıkları kuruldu, fakat 2. ve 3. Seferler başarısız oldu. Uzun vadede Türklerin Anadolu’daki varlığı güçlenirken, Avrupa bilim ve ticaret açısından ilerleme kaydetti.
Moğollar ve Moğol İstilası
Moğollar Kimdir?
- Moğollar, Orta Asya’da yaşayan göçebe bir topluluktur.
- 13. yüzyılda Cengiz Han (1206–1227) önderliğinde birleştiler.
- Çok disiplinli, hızlı hareket eden ve acımasız bir askerî güce sahiptiler.
Moğol İstilası
- Cengiz Han döneminde Çin, Orta Asya ve İran’a kadar yayıldılar.
- Oğulları döneminde seferler daha da genişledi.
- Batı seferlerini Cengiz Han’ın torunları yönetti: Batu Han, Hülagu Han, Möngke Han.
- 1240’lardan itibaren Anadolu’ya yöneldiler.
- Moğol istilası, Türk-İslam dünyasında siyasî ve sosyal düzeni altüst etti.
Yassıçemen Savaşı (1230)
- Taraflar: Türkiye Selçuklu Devleti (I. Alaeddin Keykubat) – Harzemşahlar (Celaleddin Harzemşah).
- Sebep: Harzemşahların Anadolu’da güç kazanmak istemesi.
- Sonuç:
- Selçuklular kazandı, Harzemşahlar yıkılış sürecine girdi.
- Ancak bu savaş, Selçukluların Moğollara karşı tampon olabilecek Harzemşahları ortadan kaldırmasına neden oldu.
- Önemi: Moğol tehlikesi Anadolu için daha da büyüdü.
Baba İshak İsyanı (1240)
- Sebep: Anadolu’daki Türkmenlerin, Selçuklu yönetiminden memnun olmaması (vergiler, göçebe–yerleşik çekişmesi, ekonomik sıkıntılar).
- Lider: Baba İshak adlı bir derviş.
- Sonuç:
- İsyan bastırıldı ama Anadolu Selçukluları çok yıprandı.
- Anadolu’daki Türkmen–merkez çatışması derinleşti.
- Önemi: Devleti zayıflattığı için Moğolların Anadolu’yu istilasını kolaylaştırdı.
Kösedağ Savaşı (1243)
- Taraflar: Türkiye Selçuklu Devleti (II. Gıyaseddin Keyhüsrev) – Moğollar (Baycu Noyan).
- Yer: Sivas yakınlarındaki Kösedağ.
Sonuç:
- Selçuklular ağır yenilgi aldı.
- Anadolu Selçukluları Moğollara bağımlı hâle geldi (vergiye bağlandı).
- Anadolu’da Beylikler Döneminin ortaya çıkmasının zemini oluştu.
Önemi: Türk siyasi birliği bozuldu, Anadolu Moğol baskısı altına girdi.
Baba İshak İsyanı (1240): Türkmenlerin huzursuzluğu devleti içten zayıflattı.
Kösedağ (1243): Selçuklular yıkılış sürecine girdi → Anadolu’da beylikler dönemi başladı.
Moğol İstilası: Türk-İslam dünyasında siyasi birlik dağıldı, Anadolu’nun düzeni altüst oldu.
II. Dönem Türk Beylikleri (1308 – 15. yy başları)
📌 Türkiye Selçuklu Devleti’nin Kösedağ Savaşı (1243) sonrası Moğollara bağımlı hâle gelmesi, ardından 1308’de yıkılmasıyla ortaya çıktılar.
📌 Bu beylikler zamanla Osmanlı Devleti’ne katıldılar.
Başlıca Beylikler ve Merkezleri:
- Karamanoğulları: Konya ve Karaman çevresi → Osmanlı’ya en çok direnen beyliktir, Türkçe’yi resmî dil ilan ettiler.
- Germiyanoğulları: Kütahya ve çevresi.
- Candaroğulları (İsfendiyaroğulları): Kastamonu ve Sinop.
- Aydınoğulları: Aydın, İzmir, Selçuk → Önemli denizci beylik.
- Menteşeoğulları: Muğla, Fethiye, Bodrum.
- Karesioğulları: Balıkesir ve çevresi → Osmanlı’ya katılan ilk beyliktir.
- Saruhanoğulları: Manisa ve çevresi.
- Hamitoğulları: Isparta, Burdur, Antalya.
- Dulkadiroğulları: Maraş ve Elbistan.
- Ramazanoğulları: Adana ve çevresi.
- Osmanoğulları: Söğüt ve Domaniç → Daha sonra Osmanlı Devleti’ni kurdular.
II. Dönem Beylikleri: Selçukluların yıkılmasıyla ortaya çıktı, Osmanlı tarafından birleştirildiler.
1.2. Türkistan'da Türkiye'ye Türklerde Devlet ve Ordu Teşkilatları —
Karahanlı Devleti’nin Yönetim Yapısı
- Devlet Teşkilatı: Türk töresi ile İslam anlayışının birleşiminden oluşmuştur.
- Hükümdar: “Han, Buğra Han, Arslan Kara Han” gibi unvanlar kullanılmıştır.
- Devlet, “ikili teşkilat” ile yönetilirdi:
- Doğu kanadını Büyük Han yönetirdi (merkez Balasagun/Kaşgar).
- Batı kanadını ise Yabgu yönetirdi.
- Hükümdar yetkisini kut anlayışından alırdı (Tanrı tarafından verilmiş hükümdarlık inancı).
- Divan Teşkilatı: İslam devletlerinden etkilenerek vezir, kadı, emirler görev yapardı.
- Halk çoğunlukla tarım ve hayvancılıkla uğraşırdı.
Gazneli Devleti’nin Yönetim Yapısı
- Devlet Teşkilatı: Daha çok İran-İslam geleneğinin etkisi altındaydı.
- Hükümdar: “Sultan” unvanını ilk kullanan devlet adamı Gazneli Mahmut’tur.
- Mutlak yetkiliydi, ancak yanında geniş bir divan teşkilatı bulunurdu:
- Divan-ı Vezaret: Devlet işlerini yürütürdü.
- Divan-ı Arz: Ordu işleriyle ilgilenirdi.
- Divan-ı İşraf: Mali denetim.
- Divan-ı Risalet: Dış ilişkiler ve yazışmalar.
- Ordu, gulam (kölemen) sistemi ve Türk boylarından gelen askerlerle güçlendirilmişti.
- Halk tarım, ticaret ve zanaatla uğraşır; Gazne önemli bir ticaret merkeziydi.
Gazneliler: İran-İslam modeli + merkeziyetçi divan teşkilatı; güçlü bir sultan otoritesi, profesyonel ordu ve gelişmiş bürokrasi.
Karahanlılarda Egemenlik Anlayışı
- Türk töresine bağlı kaldılar, kut inancı geçerliydi → hükümdarlık yetkisinin Tanrı tarafından verildiğine inanılırdı.
- Egemenlik, hanedanın ortak malı sayılırdı → “ikili teşkilat” ile devlet doğu ve batı olarak ikiye ayrıldı.
- Hanedan üyeleri arasında taht mücadeleleri çok görülürdü.
- Hükümdarlar “Han, Buğra Han, Arslan Kara Han” gibi unvanlar kullanırlardı.
- İslamiyet’i kabul ettikten sonra halifeyle yakın ilişkiler kurdular, ama bağımsızlıklarını korudular.
Gaznelilerde Egemenlik Anlayışı
- Hükümdar yetkisini hem kut inancından hem de Abbasi halifesinin verdiği meşruiyetten alırdı.
- Gazneli Mahmut, Abbasi halifesi tarafından “Sultan” unvanıyla onurlandırıldı → Bu unvanı kullanan ilk Türk hükümdar oldu.
- Egemenlik hanedan ortak malı değil, daha çok merkeziyetçi bir sultan otoritesi şeklinde görüldü.
- Devletin bekası için güçlü bir ordu (özellikle gulam sistemi) ve saray teşkilatı geliştirildi.
- Hükümdar aynı zamanda İslam dünyasının koruyucusu rolünü üstlendi.
1. Karahanlılarda Divan Teşkilatı ve Hukuk Anlayışı
📌 Divan Teşkilatı
- Karahanlılar, eski Türk devlet geleneğini sürdürürken İslam devlet teşkilatından da etkilendiler.
- Divanlar çok gelişmiş değildi ama temel kurumlar vardı:
- Divan-ı Âlâ (Büyük Divan): Devlet işlerinin görüşüldüğü merkez divan.
- Vezir: Hükümdarın yardımcısı, idari işlerin başında.
- Kadı: Şeri hukuku (İslam hukukunu) uygulayan görevli.
- Subaşı: Askerî işlerden sorumlu.
- Daha çok töre + İslamî kurallar bir arada yürütülüyordu.
📌 Hukuk Anlayışı
- İkili hukuk sistemi vardı:
- Töre (geleneksel Türk hukuku): Daha çok göçebe hayat, sosyal düzen, askerlik konularında geçerliydi.
- Şeri hukuk (İslam hukuku): Evlilik, boşanma, miras, ticaret, dinî ve medeni işlerde uygulanıyordu.
- Böylece hem Türk töresi hem de İslam hukuku bir arada yürütülmüş oldu.
2. Gaznelilerde Divan Teşkilatı ve Hukuk Anlayışı
📌 Divan Teşkilatı
- Gazneliler, İran-İslam devlet geleneğinden etkilendikleri için divan teşkilatları çok daha gelişmişti:
- Divan-ı Vezaret: Sivil idarenin en üst mercii.
- Divan-ı Arz: Ordu ve askerî işlerden sorumlu.
- Divan-ı İşraf: Mali denetim ve teftiş işleri.
- Divan-ı Risalet: Dış ilişkiler, yazışmalar, elçilik.
- Divan-ı Saltanat: Sultan başkanlığında devletin en üst divanı.
- Bu yapı, daha sonra Selçuklular ve Osmanlılara da örnek olmuştur.
📌 Hukuk Anlayışı
- Gazneliler’de hukuk anlayışı daha çok İslam şeriatına dayalıydı.
- Kadı’lar şeri hukuku uygulardı.
- Önemli davalarda Sultan son söz sahibiydi.
- Töreye dayalı unsurlar Karahanlılar kadar güçlü değildi; daha çok İslamî hukuk sistemi hâkimdi.
📌 Kavramlar ve Açıklamaları
Otağ
- Hükümdarın sefere çıktığında kullandığı büyük çadırdır.
- Devletin merkezini sembolize eder, bulunduğu yer hükümdarın otoritesinin merkezidir.
Taht
- Hükümdarın oturduğu ve devletin en yüce makamını temsil eden koltuktur.
- Egemenlik ve iktidarın simgesidir.
Kılıç
- Hükümdarın askeri gücünü ve fetihçi yönünü simgeler.
- Tahta çıkan hükümdarlara “kılıç kuşanma töreni” yapılırdı.
Ok – Yay
- Eski Türk kültüründen kalan semboller.
- Askerî gücü, adaleti ve aynı zamanda hükümdarın halkını koruma görevini ifade eder.
Çetr (Şemsiye)
- Hükümdarın üzerine tutulan büyük şemsiye.
- Hükümdarın yüceliğini, halktan ayrıcalıklı olduğunu gösterir.
Bayrak (Alem)
- Devletin bağımsızlığını ve hâkimiyetini temsil eder.
- Ordu ve devlet törenlerinde hükümdarın otoritesini simgelerdi.
Tuğ (Sancak)
- Altın veya gümüşten yapılmış, tepesinde at kuyruğu takılan hükümdarlık sembolüdür.
- Türklerde ve Moğollarda iktidarın ve ordunun gücünün göstergesi kabul edilmiştir.
Nevbet
- Hükümdarın sarayında veya otağında günde belirli vakitlerde çalınan davul ve boru sesleridir.
- Hükümdarın varlığını ve kudretini halka duyururdu.
Sorguç
- Hükümdarın başlığına veya tacına takılan değerli taş ya da tüy.
- Asaletin ve yüceliğin sembolüdür.
Menşur
- Halife veya üst otorite tarafından hükümdara gönderilen onay belgesidir.
- Özellikle Gazneli ve Selçuklu sultanları Abbasi halifelerinden menşur alarak meşruiyet kazanırlardı.
Para
- Hükümdarın adına basılan sikke.
- Devletin bağımsızlığını gösteren en önemli alâmettir.
- Paranın üzerinde hükümdarın adı ve unvanı yazılırdı.
Hilat
- Hükümdarın değerli kaftan hediye etmesi.
- Bir kişiye verilen onur, görev veya ödülün sembolüdür.
Tiraz
- Hükümdarın adının veya unvanının yazılı olduğu kıyafet.
- Hükümdarın otoritesini ve himayesini gösterirdi.
Saray
- Hükümdarın oturduğu ve devlet işlerinin yürütüldüğü merkezdir.
- Aynı zamanda kültürel, idari ve siyasi faaliyetlerin toplandığı yerdir.
Büyük Selçuklu Devleti’nde Egemenlik Anlayışı ve Yönetim
📌 Egemenlik Anlayışı
- Selçuklular, eski Türk devlet geleneği ile İslam anlayışını birleştirmiştir.
- Hükümdar yetkisini kut inancından (Tanrı’nın seçtiği, ona kut verdiği inancı) alırdı.
- Ancak İslamiyet’i kabul ettikten sonra Abbasi Halifesi’nin onayı (menşur) da meşruiyet için gerekli görülmeye başlandı.
- Böylece hem Türk geleneğine hem de İslam hukukuna dayalı bir egemenlik anlayışı gelişti.
📌 Hükümdarlık
- Hükümdara genellikle Sultan unvanı verildi. Ayrıca “Şah”, “Melik”, “Emir” gibi unvanlar da kullanıldı.
- Selçuklu hükümdarı mutlak otorite sahibiydi ancak yönetimde tek başına değildi:
- Divan teşkilatı sayesinde devlet işleri vezirler ve diğer görevlilerle birlikte yürütülürdü.
- Devletin çeşitli bölgeleri meliklere (hanedan üyelerine) bırakılırdı. Onların yanında atabeyler bulunurdu.
📌 Hükümdarlık Alametleri
Büyük Selçuklular’da hükümdarlığın meşruiyetini gösteren semboller vardı:
- Taht, otağ, tuğ, sancak, nevbet, kılıç kuşanma, para bastırma, hutbe okutma.
- Bu alâmetler, hükümdarın hem halk hem de diğer devletler tarafından tanınmasını sağlardı.
📌 Yönetim Yapısı
- Saray: Sultan’ın ikamet ettiği ve devletin idare merkeziydi.
- Divan-ı Saltanat (Büyük Divan): Devletin en üst yönetim organıydı.
- Diğer divanlar:
- Divan-ı Vezaret (idari ve mali işler)
- Divan-ı Arz (ordu işleri)
- Divan-ı Tuğra (yazışmalar)
- Divan-ı İşraf (denetim)
- İkta Sistemi: Toprakların askerlere ve memurlara maaş karşılığı tahsis edilmesi → hem orduyu hem de ekonomiyi besleyen sistem.
📌 Türkiye Selçuklu Devleti’nin Yönetim Yapısı
Egemenlik Anlayışı
- Hükümdar, “Sultan” unvanını taşırdı.
- Yetkisini hem kut inancından (Türk geleneği) hem de Abbasi halifesinin gönderdiği menşurdan alırdı.
- Hükümdarın bağımsızlığını göstermek için:
- Hutbe okutmak (camilerde adı okunur),
- Para bastırmak önemliydi.
Taşra Yönetimi
- Ülke eyaletlere, eyaletler sancaklara ayrılırdı.
- Eyaletleri melikler (hanedan üyeleri) yönetirdi, yanında atabeyler bulunurdu.
- Askerî ve mali sistemin temeli ikta sistemi idi: Devlet görevlilerine ve askerlere maaş yerine toprak geliri tahsis edilirdi.
Ordu
- Hassa ordusu (sultanın özel ordusu),
- İkta askerleri,
- Türkmen kuvvetleri ve yardımcı birliklerden oluşurdu.
📌 Türkiye Selçuklu Devleti’nde Divanlar (Merkez Yönetimi)
Devlet işleri divan adı verilen kurullarda yürütülürdü. En önemlileri:
1. Divan-ı Saltanat (Büyük Divan)
- Devletin en yüksek idari kurulu.
- Başkan: Vezir (sultanın vekili).
- Savaş, barış, tayinler, maliye ve dış ilişkiler burada görüşülürdü.
2. Divan-ı Vezaret
- Devletin idari ve mali işlerini yürütürdü.
- Vergilerin toplanması, harcamaların denetlenmesi bu divandaydı.
3. Divan-ı Arz (Ordu Divanı)
- Askerî işlerden sorumluydu.
- Askerlerin maaşları, donanımı, sefer hazırlıkları bu divanda düzenlenirdi.
4. Divan-ı Tuğra (İnşa Divanı)
- Resmî yazışmalar ve fermanların hazırlandığı divandır.
- Sultan adına çıkan tüm belgeler burada düzenlenirdi.
5. Divan-ı İşraf (Teftiş Divanı)
- Devletin bütün işlerini denetleyen kuruldu.
- Görevlilerin yanlışlarını ve yolsuzlukları araştırırdı.
1. Karahanlılar’da Askerî Teşkilat
- Ordu, eski Türk geleneği üzerine kuruluydu.
- Onlu sistem (onbaşı, yüzbaşı, binbaşı, tümenbeyi) uygulanıyordu.
- Ordunun önemli kısmı Türk boylarından gelen gönüllü savaşçılardan oluşuyordu.
- Atlı birlikler çok güçlüydü → bozkır savaş taktikleri (turan taktiği, sahte ricat) sıkça kullanıldı.
- Düzenli maaşlı ordu zayıftı, daha çok boy kuvvetlerine dayanıldı.
2. Gazneliler’de Askerî Teşkilat
- Gazneli ordusu, Karahanlılara göre daha sistemliydi çünkü geniş coğrafyada hâkimiyet kurdular.
- Sultan Mahmut, orduyu disiplinli ve maaşlı hâle getirdi.
- Ordu 3 ana bölümden oluşuyordu:
- Hassa Ordusu: Sultanın merkez ordusu, maaşlı ve düzenliydi.
- Gulam Ordusu: Kölemen sistemiyle yetiştirilen profesyonel askerler.
- Türkmen Kuvvetleri: Sınırlarda yaşayan göçebe Türkmenler, seferlerde destek sağlardı.
- Gazneliler, özellikle Hindistan seferleri sayesinde büyük bir ordu gücüne ulaştı.
3. Büyük Selçuklularda Askerî Teşkilat
- En gelişmiş askerî teşkilata sahip devletlerden biriydi.
- Ordu çeşitli bölümlerden oluşuyordu:
- Hassa Ordusu: Sultanın merkez ordusu, gulam sistemine dayalı maaşlı askerler.
- İkta Askerleri: Toprak gelirleriyle (ikta sistemi) beslenen sipahiler → Osmanlı’daki tımar sisteminin öncüsü.
- Türkmen Kuvvetleri: Göçebe Türk boylarının savaşçıları; hızlı hareket kabiliyetleri vardı.
- Ücretli Askerler (Tüccar Ordu): Özellikle savaş zamanında tutulan paralı askerler.
- Selçuklu ordusu hem disiplinli merkez ordusuna hem de dinamik Türkmen kuvvetlerine dayanıyordu.
1.3. Türklerde Sosya-oekonomik Hayat ve Şehirleşme —
Türk-İslam Devletleri (Karahanlılar, Gazneliler, Büyük Selçuklular, Türkiye Selçukluları)
1. Ekonomik Hayat
- Karahanlılar
- Ekonominin temeli tarım ve hayvancılıktı.
- İpek Yolu üzerindeki hâkimiyetleri sayesinde uluslararası ticaretten büyük kazanç sağladılar.
- Kaşgar, Balasagun gibi şehirler ticaretin merkeziydi.
- Gazneliler
- Hindistan seferlerinden elde edilen ganimetler ve alınan vergiler devletin ana gelir kaynağı oldu.
- Ticaret ve el sanatları özellikle Gazne şehrinde gelişti.
- Tarımsal üretim ikta sistemi kadar güçlü değildi; daha çok askeri seferlere dayalı bir ekonomik yapı vardı.
- Büyük Selçuklular
- İkta sistemi sayesinde hem tarım üretimi arttı hem de askerî teşkilat desteklendi.
- İpek Yolu’nun güvenliğini sağlayarak ticareti canlandırdılar.
- Ticaretten alınan vergiler (bac, gümrük vb.) önemli gelir kalemiydi.
- Türkiye Selçukluları
- Anadolu’da ticaret yollarını canlandırmak için kervansaraylar, hanlar ve köprüler inşa ettiler.
- Ticareti teşvik etmek amacıyla tüccarlara “sigorta sistemi” benzeri güvence sağladılar.
- Tarım üretimini desteklediler; verimli Anadolu topraklarını işlettiler.
2. Sosyal Hayat
- Karahanlılar
- Hem göçebe kültür hem yerleşik hayat birlikte yaşandı.
- Yerleşik hayata geçenler tarım ve ticaretle uğraşırken göçebeler hayvancılığa devam etti.
- Gazneliler
- Saray hayatı gösterişliydi; Gazne’de ihtişamlı bir hükümdar çevresi vardı.
- Toplum; askerler, ulema (din âlimleri), tüccarlar ve köylülerden oluşuyordu.
- Farklı milletler ve dinlere mensup topluluklar bir arada yaşadı.
- Büyük Selçuklular
- Türkmenler, şehirli Müslümanlar ve gayrimüslimler bir arada yaşadı.
- Halk arasında dayanışmayı sağlayan vakıf sistemi önemliydi.
- Ulema ve tarikatlar sosyal hayatı yönlendirdi.
- Türkiye Selçukluları
- Ahilik teşkilatı sayesinde esnaf ve zanaatkârlar arasında birlik, dürüstlük ve kalite sağlandı.
- Toplumda dinî-tasavvufî yapılar (Mevlevilik, Ahilik, Bacıyan-ı Rum) sosyal düzeni etkiledi.
- Şehir hayatı canlıydı; köylerde tarım, şehirlerde ticaret ve zanaat gelişti.
3. Şehirleşme Faaliyetleri
- Karahanlılar
- Kaşgar ve Balasagun önemli şehirlerdi.
- İlk Türk-İslam şehirleşmesi bu dönemde başladı.
- Camiler, medreseler ve ribatlar inşa edildi.
- Gazneliler
- Gazne şehri bir kültür ve sanat merkezi hâline geldi.
- Saray ve kütüphaneler bilim insanlarının toplandığı merkezlerdi.
- İslam mimarisi etkisiyle camiler ve saraylar inşa edildi.
- Büyük Selçuklular
- Nişabur, Rey, İsfahan, Merv gibi şehirler ticaret ve ilim merkezleri oldu.
- Nizamiye Medreseleri ile şehirlerde bilim ve eğitim hayatı canlandı.
- İpek Yolu üzerindeki şehirlerde pazarlar ve kervansaraylar gelişti.
- Türkiye Selçukluları
- Konya, Kayseri, Sivas, Erzurum gibi Anadolu şehirleri hızla büyüdü.
- Camiler, medreseler, kervansaraylar, hanlar, hamamlar ve köprüler inşa edildi.
- Şehirler hem siyasi-idari merkez hem de ticaret ve kültür merkezi hâline geldi.
Gazneliler, Hindistan seferleri ve saray kültürüyle dikkat çektiler.
Büyük Selçuklular, ikta sistemi ve Nizamiye Medreseleri ile güçlü bir devlet düzeni kurdular.
Türkiye Selçukluları, Anadolu’da ticareti canlandırıp şehirleşmeyi hızlandırarak Anadolu’nun Türkleşmesini sağladılar.
1.4. Türk-İslam Medeniyetinde Bilim, Kültür, Eğitim ve Sanat —
📖 Türk-İslam Devletlerinde Eğitim, Sanat, Mimari ve İlim–Tasavvuf Hayatı
📌 1. Eğitim Kurumları
Mektepler (Sıbyan Mektepleri)
- Çocukların eğitim aldığı en temel kurumlardı.
- Dersler: Okuma–yazma, Kur’an-ı Kerim, temel din bilgileri.
- Toplumda okuryazarlığın artmasına katkı sağladı.
Medreseler
- İlk orta ve yüksek öğretim kurumlarıdır.
- Dinî ilimlerin yanı sıra matematik, astronomi, tıp, edebiyat ve felsefe okutuldu.
- Vakıf sistemi sayesinde öğrencilere barınma, yemek, kitap desteği sağlandı.
- Devletin ihtiyaç duyduğu ulema, kadı, müderris ve bürokrat yetiştirildi.
Nizamiye Medreseleri (1067, Bağdat)
- Büyük Selçuklu Veziri Nizamülmülk tarafından kuruldu.
- Amaç:
- Devlete bağlı alim–yönetici sınıf yetiştirmek.
- Sünniliği güçlendirip, Şiî–Bâtınî düşüncelere karşı mücadele etmek.
- Orta Çağ’ın en sistemli yükseköğretim kurumları sayılır.
- Müfredatıyla sonraki İslam medreselerine model oldu.
📌 2. Sanat ve Mimari
Sanatsal Faaliyetler
- El Sanatları: Halıcılık, çinicilik, tezhip, minyatür ve hat sanatı yaygındı.
- Metal ve ahşap işçiliği: Silahlar, süs eşyaları, günlük kullanım araçları üretildi.
- Edebiyat: Divan edebiyatının temelleri atıldı; tasavvufî şiir halk diliyle yayıldı.
Mimari
- Karahanlılar: İlk Türk-İslam camileri ve medreseleri (Ayşe Bibi Türbesi, Balasagun).
- Gazneliler: Gazne şehri saraylar ve camilerle süslendi. Sultan Mahmud’un kütüphaneleri ünlüdür.
- Büyük Selçuklular: İsfahan’daki Melikşah Camii, Nizamiye Medreseleri, kervansaraylar.
- Türkiye Selçukluları:
- Konya Alaeddin Camii, Sivas Gök Medrese, Erzurum Çifte Minareli Medrese, Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası.
- Kervansaraylar (Sultanhanı, Alayhan) ticaretin gelişmesini sağladı.
📌 3. Öne Çıkan İlim ve Tasavvuf İnsanları
Bilim İnsanları
- Ömer Hayyam (1048–1131): Matematikçi, astronom, şair. Celali Takvimini hazırladı; cebir üzerine çalıştı.
- El-Cezerî (1136–1206): Mekanik ve mühendislik dehası. “Kitabü’l-Hiyel” adlı eserinde otomatik makineleri, su saatlerini, robotik düzenekleri anlattı.
- Kaşgarlı Mahmut (1008–1105): Divânu Lugâti’t-Türk ile Türk dilini ve kültürünü Araplara tanıttı.
Mutasavvıflar
- Hoca Ahmet Yesevî (1103–1166): Yesevîlik tarikatını kurdu. “Divan-ı Hikmet” adlı eserinde İslam’ı sade Türkçe ile anlattı.
- Muhyiddin İbnü’l-Arabî (1165–1240): “Vahdet-i Vücud” anlayışını savundu. İslam felsefesine derin etkiler bıraktı.
- Mevlana Celaleddin Rumi (1207–1273): “Mesnevi”siyle tanındı. Hoşgörü ve sevgi düşüncesiyle Mevlevilik tarikatını başlattı.
- Hacı Bektaş-ı Veli (1209–1271): Anadolu’da Bektaşilik tarikatını kurdu. Anadolu halkının İslamlaşmasına büyük katkı sağladı.
- Yunus Emre (1240–1321): Türk tasavvuf edebiyatının öncüsü. İlahi aşkı ve insan sevgisini sade Türkçe ile anlattı.
Tarihçi
- İbni Bibi (13. yy): “Selçukname” adlı eseriyle Türkiye Selçukluları tarihini kayda geçirdi.
Sanat: Halıcılık, çinicilik, minyatür, hat ve tezhip öne çıktı.
Mimari: Cami, medrese, türbe, kervansaray, köprü gibi eserlerle Türk-İslam mimarisi gelişti.
İlim–Tasavvuf: Kaşgarlı Mahmut, Ömer Hayyam, El-Cezerî gibi bilim insanları; Mevlana, Hoca Ahmet Yesevî, Yunus Emre gibi mutasavvıflar kültürel hayatı şekillendirdi.
🎨 Sanatsal Faaliyetler
Mimari
- Romanesk Üslup (10–12. yy):
- Kalın taş duvarlar, küçük pencereler, basık kemerler.
- Kale görünümünde kiliseler (ör. Worms Katedrali – Almanya).
- Gotik Üslup (12. yy’dan itibaren):
- Sivri kemerler, yüksek tavanlar, büyük vitray pencereler.
- Paris Notre Dame, Reims ve Köln Katedralleri tipik örneklerdir.
Resim ve Heykel
- Çoğunlukla dini temalı eserler: İncil’den sahneler, azizler, İsa ve Meryem figürleri.
- İkonalar, freskler ve vitray süslemeler önemliydi.
- Heykelcilikte insan figürü daha çok sembolik ve ruhani şekilde işlendi.
Müzik
- Kilise müziği (gregoryen ilahiler) hâkimdi.
- Nota sisteminin temelleri bu dönemde atıldı.
- Rönesans’a yaklaşırken çalgılı müzik ve çok seslilik gelişmeye başladı.
📚 Bilimsel Faaliyetler
- Erken Orta Çağ:
- Bilim, kilisenin kontrolündeydi.
- “Skolastik düşünce” akla değil inanca dayalıydı.
- İslam Dünyası’nın Etkisi:
- Endülüs ve Haçlı Seferleri yoluyla İbn Sina, İbn Rüşd, Farabi gibi İslam bilginlerinin eserleri Latinceye çevrildi.
- Matematik (özellikle cebir), astronomi ve tıp alanlarında İslam etkisi büyük oldu.
- Geç Orta Çağ (13–14. yy):
- Gözlem ve deney ön plana çıkmaya başladı.
- Roger Bacon gibi düşünürler skolastiğe eleştiriler getirdi.
- Bu süreç Rönesans’ın bilimsel temelini hazırladı.
🎓 Eğitim
- Manastır Okulları: İlk eğitim kurumlarıydı; din adamı yetiştiriliyordu.
- Katedral Okulları: Şehirlerde açıldı, laik konular da yavaş yavaş işlendi.
- Üniversiteler (12. yy’dan sonra):
- Bologna (1088): Hukuk eğitimiyle tanındı.
- Paris (1150): Teoloji ve felsefede öncü oldu.
- Oxford (1167): Avrupa’nın önde gelen bilim merkezlerinden biri haline geldi.
- Derslerde en çok ilahiyat ağırlıklıydı, ancak zamanla hukuk, felsefe ve tıp gibi alanlarda da gelişim sağlandı.
📖 Kültürel Faaliyetler
- Kilise Etkisi:
- Sanat, bilim ve eğitimin ana denetleyicisi kiliseydi.
- Skolastik düşünceyle “akıl” geri planda kaldı.
- Şehirleşme:
- 12.–13. yy’da şehirler büyüdü, ticaret gelişti.
- Bu durum laik (dine dayalı olmayan) bir halk kültürünün ortaya çıkmasına yol açtı.
- Haçlı Seferleri’nin Katkısı:
- Doğu’dan yeni fikirler, ürünler (baharat, pusula, kâğıt) ve bilimsel eserler Avrupa’ya taşındı.
- Edebiyat:
- Şövalyelik kültürü ve destanlar önem kazandı.
- Roland Destanı, Tristan ve Isolde, halk masalları ve fabllar yaygınlaştı.
Bilim: Skolastik düşünce → İslam etkisi → Deneysel çalışmaların başlaması.
Eğitim: Manastır okullarından üniversitelere geçiş.
Kültür: Kilise merkezli yapıdan, şehirleşme ve Haçlı Seferleri etkisiyle daha zengin bir kültürel hayata geçiş.
0 Yorumlar
🔔 Görüşleriniz Biçim için Önemlidir.